Orbita hastalıkları

TİROİDE BAĞLI GÖZ HASTALIKLARI (GRAVES HASTALIĞI)
Gözleri ve orbitayı etkileyen otoimmün bir süreçtir ve tiroid bezlerinin fazla çalıştığı kişilerde sıklıkla görülür. 25-50 yaşları arasında ve kadınlarda daha sık görülür. Graves orbitopatisi, tiroid bezlerinin az çalıştığı veya hiç tiroid problemi olmayan kişilerde de görülebilir, ancak sıklığı çok daha azdır. Graves orbitopatisine sahip hastaların şikayetleri gözlerin arkasında basınç hissi, göz hareketleriyle ağrı veya baskı, çift görme veya görmede azalmadır. 

Graves orbitopatisinin en yaygın belirtisi göz kapağının çekilmesidir. Bu belirti, gözlerin normalden daha açık olduğu izlenimini verir. Graves orbitopatisinde görülen inflamasyon genellikle yaklaşık altı ay ila iki yıl sürer, ancak orbita üzerindeki etkilerin çoğu kalıcıdır. Tedavide amaç inflamasyonu azaltmaktır. Bu sebeple steroidler, radyasyon veya diğer antiinflamatuar ilaçlar kullanılır. İnflamasyon kontrol altına alındıktan sonra, gözlerdeki şişkinliği azaltmak, göz kapaklarını normal konumlarına ve görünümlerine döndürmek için ameliyat yapılabilir. Çoğu zaman hastalar, oluşan hasarın onarılması için birden fazla ameliyat geçirmek zorunda kalırlar.

ORBİTA İLTİHAPLANMALARI
Orbita iltihaplanmaları orbita çevresindeki dokularda enfeksiyon veya inflamasyon sonucu oluşan durumları ifade eder. Bu iltihaplanmalar genellikle orbita içindeki yağ dokusunu, göz kaslarını veya çevreleyen dokuları etkileyebilir. Sinüzit ve göz enfeksiyonları gibi mikrobik etkenlerle olabildiği gibi vücudun bağışıklık sistemiyle ilişkili mikrobik olmayan nedenlerle de iltihaplanma meydana gelebilir. Ayrıca travma sonrası da iltihaplanma gelişebilir. Orbita iltihaplanmalarının belirtileri arasında göz çukurunda ağrı, şişlik, kızarıklık, görme kaybı, göz hareketlerinde kısıtlanma ve ateş gibi genel belirtiler yer alabilir. 

Tedavi, orbita iltihaplanmasının nedenine bağlı olarak değişir. Antibiyotikler, antiinflamatuar ilaçlar ve sıcak kompresler gibi yöntemler genellikle kullanılır. Daha ciddi durumlarda, hastaneye yatış ve intravenöz antibiyotikler gerekebilir. Tedaviye yanıt genellikle iyidir, ancak durumun ciddiyetine ve nedenine bağlı olarak komplikasyonlar gelişebilir. Bu nedenle, orbita iltihaplanmalarının erken tanısı ve uygun tedavisi önemlidir.

ORBİTA TÜMÖRLERİ
Orbitada iyi veya kötü huylu tümörler nadir olarak gelişebilmektedir. Orbita tümörleri çeşitli semptomlara neden olabilir, bunlar arasında göz çukurunda şişlik veya kitle, göz hareketlerinde kısıtlanma, çift görme, gözde ağrı veya basınç hissi, görme kaybı veya bulanık görme bulunur.

En sık görülen iyi huylu orbita tümörleri kavernöz anjiyomlardır. Kavernöz anjiyomlar, yüksek olasılıkla doğumdan itibaren var olan ve çok yavaş büyüyen lezyonlardır. Yetişkinlikte orbitada yer kapladıkları için semptomlara neden olabilirler, ancak asla çevre dokulara zarar vermezler veya metastaz yapmazlar. Tedavide, tümör cerrahi olarak çıkartılır. Dermoid kistler, schwanomalar, menenjiyomlar ve pleomorfik adenomlar da orbitada görülebilen diğer iyi huylu tümörlerdir.

Orbitada en sık görülen primer kötü huylu tümör ise lenfomalardır. Tedavi seçenekleri, tümörün tipine ve yayılma derecesine bağlı olarak değişir. Tedavide cerrahi müdahale, radyoterapi, kemoterapi veya immünoterapi gibi yöntemler kullanılabilir. Prognoz, tümörün agresifliği, tedaviye yanıt ve diğer faktörlere bağlı olarak değişir. Tedavinin erken başlaması ve uygun bir şekilde yönetilmesi önemlidir. Diğer kötü huylu tümörler; lakrimal bezden, göz kaslarından veya optik sinirden kaynaklanabilir. Vücudun başka bir bölgesindeki kanserlerin (örneğin, meme kanseri, akciğer kanseri) metastaz yoluyla orbitaya yayılması sonucunda da kötü huylu tümörler ortaya çıkabilir.

Düzenleyen: Dr. Öğr. Üyesi Onur Özalp